Duygusal Açlık ve İlişkilerde Tükenmişlik

resim

Neyi, Kime Veriyoruz?

Duygusal Açlık ve İlişkilerde Tükenmişlik: Neyi, Kime Veriyoruz?

“Sevgi verdikçe değer kazanacağınızı sanıyorsanız, yanılıyorsunuz...”

Son dönemde gelen danışanların çoğunda ortak bir yara açığa çıkıyor: Duygusal açlık ve ikili ilişkilerde tükenmişlik.

Kadın ya da erkek fark etmiyor… Duygusal enerjisi yüksek olan birey, bir ilişki başladığında "verici" rolüne bürünüyor. Sevgisini, ilgisini, emeğini, zamanını, anlayışını… yani içindeki tüm kaynakları büyük bir cömertlikle karşı tarafa sunuyor.

Ancak çoğu zaman bu enerjiyi karşılayacak olgunlukta olmayan bir partnerle karşı karşıya kalıyor.


---

💡 Alma-Verme Dengesi Bozulduğunda…

İlişkinin başında sessiz bir şekilde başlayan bu dengesizlik, zamanla içten içe büyüyor.
Eğer karşı taraf:

Sevildiğini taşıyamıyorsa,

Yakınlıkla başa çıkamıyorsa,

Bağ kurmaktan korkuyorsa,

Sevilmenin sorumluluğunu almak yerine manipülasyona yöneliyorsa…


...o zaman ilişkide alma-verme dengesi hızla bozulmaya başlıyor.

Verici taraf, çoğu zaman farkında bile olmadan şunları yapmaya başlıyor:

Karşı tarafın gönlünü hoş tutmak için kendi sınırlarından vazgeçiyor,

Hiçbir şey istenmemişken bile fazlasını yapmaya çalışıyor,

Onaylanmak ve terk edilmemek uğruna kendini kanıtlama mücadelesine giriyor.



---

😔 Ve Sonuç: Tükenmiş Bir Ruh, Parçalanmış Bir Kimlik

Karşı taraf, bu duygusal bollukla beslendikçe daha da özensizleşiyor.
Sevginin, emeğin kıymetini anlamak yerine bu ilgiyi hak gibi görmeye başlıyor.
İlişki artık bir sevgi alışverişi değil, bir enerji sömürüsüne dönüşüyor.

Zamanla bu ilişkideki verici taraf:

Kendisini değersiz, istenmeyen, yetersiz hissediyor.

"Ben neden yetemedim?" sorusuyla kendini suçlamaya başlıyor.

Ruhsal, zihinsel, duygusal olarak tam anlamıyla tükeniyor.


Ve sonunda ilişki bitiyor. Geride kalan kişi, "terk edilen", "istenmeyen", "kaybeden" rolünü sahiplenip içine kapanıyor.


---

🌱 Oysaki Gerçek Bambaşka: Kaybeden Siz Değilsiniz

İlişki bittiğinde geriye kalan boşluğa bakıp “ben kaybettim” diyorsunuz belki ama hayır, kaybeden siz değilsiniz.

Aslında:

Sevgi, ilgi, bağlılık, sadakat gibi tüm duyguları ortaya koyan sizdiniz.

Bu ilişkiye değer katan, anlam veren, bağ kuran, yürek koyan taraf sizdiniz.

Tüm o güzel duygular, karşı tarafta zaten hiç yoktu.


Siz kendi içinizden ne varsa döktünüz, sundunuz, verdiniz.
Karşı taraf sadece size ait olan duyguların konforunda yaşadı.

Ve siz hem ona, hem kendinize yetmeye çalışırken tükendiniz.


---

🔄 Şimdi Ne Yapmalı?

Artık kendinize şu soruyu sorma zamanı:
"Ben neyi, neden verdim? Ve ne zaman kendimi unutmaya başladım?"

Artık farkına varma ve dönüşüm zamanı…
Verdiklerinizi tek tek geri alın.
Duygusal kaynaklarınızı, sevginizi, emeğinizi kendinize iade edin.
Ve sonra dönüp bir bakın:
Sizden aldıkları sevgi olmadan, geriye ne kalıyor?


---

💬 Unutmayın:

> Her şeyin ölçüsüzü zarar verir. Sevginin bile…



Kendinize zarar vermeyecek kadar sevin.
Karşılıksız sevmekle kendinden vazgeçmek arasındaki çizgiyi fark edin.
Çünkü siz değerli ve yeterlisiniz. Sevginiz ise özeldir, kıymetlidir.


---

📍 Bu tür ilişkisel döngülerden çıkmak, duygusal farkındalığı artırmak ve sağlıklı bağ kurma becerilerini geliştirmek için bireysel danışmanlık alabilirsiniz.
💠 Kendinizi geri kazanın, sevginizi hak eden yüreklere saklayın…